hoar ne demek?
- Ağarmış, ak, beyaz, ak saçlı, yaşlı ve saygın, yaşlı başlı, kırağı ile kaplı, bembeyaz
- Kır, ak, ağarmış
- Eski
- Ihtiyar, yaşlı
- Saygıdeğer
- Eskilik
- Yaşlılık
- Kırağı
hoard
- Stoklamak
- Aklında tutmak
- Saklanmış mal
- Yığmak
- Zula, istif
- Toplamak, istif etmek
- Biriktirilmiş şey
- Biriktirmek
hoard up
- Biriktirmek