hiddet etmek ne demek?
- Öfkelenmek, kızmak.
hiddet
- Öfke, kızgınlık
- Öfke. Kızgınlık. Gadab. Dargınlık. Hışım.
- Anger.
- Rage.
- Wrath.
- Fury.
- Steam.
- Bate.
- Dudgeon.
- Exasperation.
hiddete kapılmak
- Öfkelenmek, kızmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hiddethiddete kapılmakhiddeti basarhiddeti havashiddeti seyfhiddeti zapt etme halihiddeti zekahiddetlehiddetle bakmakhiddetle söylemekhiddenhidden boldhidden catchhidden causehidden city ticketingetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme