hezeyan etmek ne demek?
- Saçmalamak, saçma sapan konuşmak.
- To rave.
hezeyan geçiren
- Delirious.
hezeyan
- Saçmalama.
- Sayıklama
- Sabuklanma.
- Bk. sabuklama
- Algılama ve bellek bozuklukları
- Huzursuzluk
- Kötü sözler. Soğuk şakalar.
- Talking nonse.
- Nonsensical talk.
- Raving.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.