heyecanlanmayan ne demek?
- Unemotional, unmoved.
heyecanlanma
- Heyecanlanmak işi.
- Excitability.
heyecanlanmak
- Herhangi bir sebeple güçlü, geçici bir duygulanımdan etkilenmek, heyecana gelmek, coşmak
- Loose countenance.
- Get excited.
- Be excited.
- Thrill.
- Be hyped up.
- Flush.
- Fluster.
- Hot up.
- Stir.