heyecanlanmak ne demek?
- Herhangi bir sebeple güçlü, geçici bir duygulanımdan etkilenmek, heyecana gelmek, coşmak
Cümleleri parlaktı, jestlerle konuşuyordu, heyecanlandırıyor ve heyecanlanmış görünüyordu.
T. Buğra - Loose countenance.
- Get excited.
- Be excited.
- Thrill.
- Be hyped up.
- Flush.
- Fluster.
- Hot up.
- Stir.
- Take on.
- Work oneself up.
- Ferment.
- To get excited.
- To be moved.
- To get carried away.
- To be enthusiastic.
- To be upset.
heyecanlanma
- Heyecanlanmak işi.
- Excitability.
heyecanlanmamak
- (neg. form of heyecanlanmak) get excited, be excited, thrill, be hyped up, flush, fluster, hot up, stir, take on, work oneself up.