henüz taç giymemiş ne demek?
Uncrowned.
henüz
- Daha, hâlâ
- Az önce, daha şimdi, yeni
- Daha, şimdiye kadar, ancak
Just now.
Just.
Still.
Freshly.
Scarcely.
Minute ago or so.
Only just.
henüz doğmamış
Unborn.
taç
- Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık.
- Gelinlerin başlarına takılan süs.
- Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki kabartmalı, oymalı, süslü bölüm.
- Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi.
- Bazı tarikatlarda şeyhlerin giydikleri başlık.
- Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, yan
- Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki taşkın ve girinti çıkıntılarla süslü bölüm.
- Bk. taç
- Bk. yandışı
- Bk. yan dışı.