hemostaz ne demek?
- Kanama durması
- Kanın damar dışına çıkmasının, fizyolojik veya cerrahi olarak önlenmesi.
- Zedelenmiş veya yırtılmış kan damarından kan akışının önlenmesi için geçekleşen damar büzülmesi, kan pulcuğu tıkacının oluşması, kanın pıhtılaşması ve fibröz doku oluşmasını içeren olaylar zinciri.
- Kanamanın durdurulması, herhangi bir vücut bölgesinde seyreden kan akımının yavaşlaması.
- Hemostasis.
kanama
- Bkz. hemoraji
- Kanamak işi, nezif
- Kanın veya alyuvarların kalp ve damarlar dışına çıkması, hemoraji.
- Hemorrhage, bleeding.
- Hemorrhage.
- Bleeding.
- Loss of blood.
- Haemorrhage.
hemostasis
- Kan toplanması
- Kan birikimi
- Bkz. hemostaz
hemostat
- Kanamayı geciktiren madde
- Kanamayı kontrol altına alan alet veya ilaç.
- Kan durdurucu, kanamayı durdurmak için kullanılan alet
- Hemostat