hemen hemen her yerde ne demek?
- Ölçümü sıfır olan bir kümenin dışında.
- Almost everywhere.
- Presquepartout
hemen hemen her yerde yakınsaklık
- Ölçümü sıfır olan bir kümenin dışında yakınsaklık.
- Convergence almost everywhere.
- Convergence presque partout
hemen
- Bkz. anında
- Çabucak.
- Aşağı yukarı
- Yalnız, sadece.
- Vakit geçirmeden
- Immediate.
- Prompt.
- Immediately.
- Instantly.
- Directly.
hemen
- Bkz. anında
- Çabucak.
- Aşağı yukarı
- Yalnız, sadece.
- Vakit geçirmeden
- Immediate.
- Prompt.
- Immediately.
- Instantly.
- Directly.
her
- Teklik isimlere tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, "...-in hepsi" anlamını veren söz
- Bütün, hep, tamamen.
- Şiddet.
- Each.
- Whatever.
- Whoever.
- High Efficiency Red.
- Adv: here 32.
- Every.
- The form of the objective and the possessive case of the personal pronoun she; as, I saw her with her purse out.