helalzade ne demek?
- Nikâhlı bir ana ve babadan doğmuş kimse.
- Doğruluktan ayrılmayan, helal süt emmiş kimse.
- Helal doğmuş, meşru ve nikahlı ana-babadan dünyaya gelmiş çocuk. (Osmanlıca'da yazılışı: helal-zade)
- Good person, honest person, trustworthy person.
- Legitimate offspring.
helal
- Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
- Kurallara, geleneklere uygun.
- Nikâhlı eş.
- Kurallara, geleneklere uygun olarak.
- Allah'ın müsaade ettiği şey. Haram olmayan. Dini bakımdan kullanılmasında, yenilip içilmesinde, dinlenmesi veya bakılmasında yahut dokunulmasında nehiy olmayan.
- Lawful.
- Legitimate.
- Permissible.
- Lawful spouse.
- Canonically lawful.
helal etmek
- Tanrı'yı tanık tutarak (bir şeyi) bağışlamak.
- To give up sth to sb.