helal ne demek?
Kökeni: Arapça
- Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
M. A. Ersoy - Kurallara, geleneklere uygun.
- Nikâhlı eş.
- Allah'ın müsaade ettiği şey. Haram olmayan. Dini bakımdan kullanılmasında, yenilip içilmesinde, dinlenmesi veya bakılmasında yahut dokunulmasında nehiy olmayan.
- Kurallara, geleneklere uygun olarak.
- Lawful.
- Legitimate.
- Permissible.
- Lawful spouse.
- Canonically lawful.
helal etmek
- Tanrı'yı tanık tutarak (bir şeyi) bağışlamak.
- To give up sth to sb.
helal kesim
- Kasaplık hayvanların İslam dininin kurallarına göre kesilmesi.
- Halal slaughter.