heel ne demek?
- Topuk
- Topuğunu yere vurarak dans etmek
- Topuk takmak
- Topuk pası vermek
- Dizinin dibinden ayrılmamak
- Bir yana yatmak veya yatırmak
- Yana yatmak (gemi), yana yatırmak (gemi)
- Ökçe takmak
- Ayakkabı ökçesi: çorap topuğu
- Herhangi bir şeyin geride olan kısmı, uç (ekmek), art, arka, son
- (argo) alçak adam, kalleş kimse
- Peşine düşmek, takip etmek
- Dans ederken ökçeyi yere basmak
- Ökçelerine dayanarak dinlenmek
- Ayağının dibinden ayrılmamak
- Ökçe
- Well heeled: parası bol, kesesi dolgun.
topuk
- Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü
- Ökçe
- Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi.
- Ayağın art bölgesi.
- Ankle.
- Self.
- Bank.
- Shoal.
- Overfall.
- Heel.
heel abscess
- Ökçe apsesi
heel and toe
- Yavaş yürüme, küçük adımlarla yürüme