he couldnt bring himself to believe ne demek?

1. Kendini inandıramadı, onun inanması zor, onun kendini ikna etmesi güç (Yazılışı: he couldn't bring himself to believe)

he

1. Türk alfabesinin onuncu harfinin adı, okunuşu.
2. Evet.
3. Helyum elementinin simgesi.
4. Ham enerji.
5. The man or male being , previously designated; a pronoun of the masculine gender, usually referring to a specified subject already indicated.
6. Any one; the man or person; used indefinitely, and usually followed by a relative pronoun.
7. High Explosive.
8. High Explosive or High Effect Same as HC.
9. Abbreviation for High Explosive HE ammunition is designed to explode, sending fragments capable of killing soft targets but of less effect against hard targets.
10. Higher education.

he can

1. Yapabilir, o yapma yeteneğŸine sahip, o yapma kabiliyetine sahip

couldnt

1. (could not) f. yapamadı, bir kimsenin bir şŸeyi yapamamasını veya yapmak istememesi gerçeğŸini ifade etmek için kullanılır; bir olayın meydana gelmesinin imkansız olduğŸunu belirtmek için kullanılır (Yazılışı: couldn't)

bring

1. Mecbur tutmak
2. Kazandırmak
3. Neden olmak
4. Razı etmek
5. İkna etmek
6. Getirmek
7. Hasıl etmek
8. Sevketmek
9. İcbar etmek
10. Vermek (ceza)

Türetilmiş Kelimeler (bis)