hazırlatmak ne demek?
- Hazır duruma getirmek.
- To have sth made ready.
hazır
- Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.
- Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.
- Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.
- Bu fırsattan yararlanarak
- Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan.
- Su sesi, su şırıltısı. (Osmanlıca'da yazılışı: hazîr)
- Prepared.
- Ready-made.
- Quick.
- Present.
hazırlatma
- Hazırlatmak işi.
hazırla
- [hazırlamak] equip, prepare, make ready, arrange, coach, concoct, engross, groom, knock up, lay, lay out, set, set by, stage, work up.