havalandırma ne demek?
- Kapalı bir yerin havasını değiştirmek amacıyla dışarıdan temiz hava girişini veya çeşitli araçlarla hava akımını sağlama işlemi.
- Herhangi bir şeyi açık havada bir süre bırakma.
- İşliklerde, düzlüklerde, sinema salonlarında kirli havayı atıp yerine temiz hava sağlama
- Korunaklarda filmin çabuk bozulmasını önlemek amacıyla aynı işin yapılması
- Büyük göstericilerde güçlü ışık kaynağının çıkardığı yüksek ısıyı ve zararlı gazları önlemek amacıyla sürekli olarak hava verme.
- Oksijen kazandırmak amacıyla suyun hareket ettirilmesi, havayla teması.
- Kapalı bir yerin havasını değiştirerek yenileme.
- Bk. havalandırma
- Ventilating.
- Aeration.
- Ventilation.
- Airing.
- Air conditioning.
- Fanner.
- Blower.
- Air-conditioning.
- Air condition.
- Lüftung
- Ventilation
havalandırma
- Kapalı bir yerin havasını değiştirmek amacıyla dışarıdan temiz hava girişini veya çeşitli araçlarla hava akımını sağlama işlemi.
- Herhangi bir şeyi açık havada bir süre bırakma.
- İşliklerde, düzlüklerde, sinema salonlarında kirli havayı atıp yerine temiz hava sağlama
- Korunaklarda filmin çabuk bozulmasını önlemek amacıyla aynı işin yapılması
- Büyük göstericilerde güçlü ışık kaynağının çıkardığı yüksek ısıyı ve zararlı gazları önlemek amacıyla sürekli olarak hava verme.
- Oksijen kazandırmak amacıyla suyun hareket ettirilmesi, havayla teması.
- Kapalı bir yerin havasını değiştirerek yenileme.
- Bk. havalandırma
- Ventilating.
- Aeration.
havalandırma bacası
- Sarnıçları ve lağım çukurlarını havalandırmak amacıyla yapılan delik boru ve baca.
- Downcast.
havalandırma borusu
- Bk. havaiık
- Aerating tube, breather pipe.