hatıra getirmek ne demek?
- Suggest
suggest
- Öne sürmek ileri sürmek
- Hatıra getirmek
- İma ve ihtar suretiyle bildirmek veya söylemek
- Telkin etmek
- Teklif etmek, ortaya atmak
- İmada bulunmak, fikir beyan etmek.
- Tavsiye etmek, fikir vermek
hatıra
- Anı
- Andaç, anmalık, yadigâr.
- Bellekte yaşamaya devam eden geçmiş izlenim, duygu veya olay.
- hatıra gelen, hatırda kalan şey, andaç
- Bir kimse veya olayı hatırlatan nesne, yadigar.
- Hatıra gelen. Hatırda kalan şey.
- Commemorative.
- Memory.
- Remembrance.
- Souvenir.
hatıra defteri
- İçine hatıraların yazıldığı defter.
- Diary.
- Journal.
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.