has left the chat ne demek?
- Sohbetten ayrıldı
- Sohbeti terk etti
has
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
- Çerçöp, ot parçaları.
- Reddetme.
- Special.
has a bee in his bonnet
- Kafasında sürekli bir düşünce var
- Kafasına takmak
left
- Yüz döndürmek.
- Sol
- Sol taraf
- Sol, solda, sola ait
- Sol kanat
- Leave: kalmak
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withhas a carhas a chancehas a coldhas a doctors degreehas a familyhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamleftleft a deep scar on himleft a scar on himleft a tipleft a void behind himleft adjustleft alignedleft alignmentleft atriumleft auricleleflefalefaiflefazlefc