harmanlamak ne demek?
- Harman etmek.
- Bir çember oluşturacak biçimde dolaşmak.
- Gemi az bir dümen açısıyla büyük bir eğri çizerek yürümek.
- Blend.
- To blend.
- Collate.
- To go in circles.
- To turn in a wide circle.
- To collate.
- To gather.
harman
- Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
- Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
- Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi.
- Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon.
- (Mimarlık) Harç ya da beton yapmak için hazırlanmış kum, kireç ve çimento karışımı yığın.
- 1. tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması. bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. 2. birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak.
- Bk. harç
- Blend.
- Threshing.
- Trashing.
harmanlama
- Harmanlamak işi.
- Sıvı ve katı haldeki maddelerin birbiri içinde karıştırılması.
- Lop etten yapılan ürünlerin kürlenmesi için salamura çözeltisiyle etlerin tumbler adı verilen makinede uzun süre belli bir devirde harmanlanması işlemi.
- Bk. karşılaştırma
- Tumbling and massaging.
- Blending.
- Blend.
- M
harmanlama kipi
- Collator mode