hardy ne demek?
- Örs keskisi
- Dayanıklı, güçlü, kuvvetli
- Tahammüllü, mukavim
- Cesur, gözü pek
- Kendine güvenen
- Kışa dayanıklı, soğuğa dayanıklı (özellikle bitkiler)
- Yüzsüz, arsız
- Yürekli
- Atılgan, küstah
- Cüretkar, yiğit
örs
- Orta kulakta üç kemikçikten oluşan zincirin ortadaki kemikçiği
- Bkz. anvil
- Biçimleri yapılacak işe göre değişen, üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli, demir araç
- Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı aracı.
- Üzerinde dövülme işlemleri yapılan, dökme demir ya da çelikten büyük düz parça.
Anvil.
Stake.
Enclume
hardy annual
- Her yıl yeşeren bitki, her yıl ortaya çıkan şey
hardy eşitsizlikleri
Hardy's inequalities.
Inégalités de Hardy