örs ne demek?
- Biçimleri yapılacak işe göre değişen, üzerinde maden dövülen, çelik yüzeyli, demir araç
Demir yalım gibi kızarmıştı. Küçücük örsünün üstüne koydu, dövmeye başladı.
Y. Kemal - Üzerine çivi çakılacak ayakkabı geçirilen kunduracı aracı.
- Üzerinde dövülme işlemleri yapılan, dökme demir ya da çelikten büyük düz parça.
- Orta kulakta üç kemikçikten oluşan zincirin ortadaki kemikçiği
- Bkz. anvil
- Anvil.
- Stake.
- Enclume
anvil
- Bkz. enklum
- Örs kemiği
- Örs
örs biçiminde bulut
- Anvil cloud
örs kemiği
- Orta kulakta çekiç kemiği ve üzengi kemiği ile birlikte bulunan örs biçimindeki üçüncü küçük kemik.
- Orta kulakta membrana timpaniyi iç kulağa bağlayan kemikçiklerden biri.
- Incus.
- Enclume