hararetli ne demek?
- Isısı, sıcaklığı fazla olan.
- Coşkun, ateşli, canlı
Hararetli bir pazarlık başladı.
M. Ş. EsendalBiraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu.
H. C. Yalçın - Feverish.
- Heated.
- Keen.
- Zealous.
- Thirsty.
- Vehement.
- Active.
- Excited.
- Lively.
- Intense.
- Fierce.
- Glowing.
- Strenuous.
- Warm.
hararetli bir şekilde
- Heatedly.
hararetli konuşan
- Tub-thumping.