harabi ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Meyhaneye giden, âlemci.

    Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim.

    Y. K. Beyatlı
  2. Bekçi, gözcü.

harabiyet

  1. Haraplık, yıkkınlık.
  2. (Harabi) Yıkılma. Yıkılış. Parçalanıp dağılış. Zillet ve sefalet içinde

harab

  1. Viran. Issız. Yıkık. Perişan.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

harabiyetharabharababadharabatharabatiharabatilikharahara kiriharhar gürhar harhar hurhar vurup harman savurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın