harabi ne demek?
Kökeni: Arapça
- Meyhaneye giden, âlemci.
Ne harabiyim ne harabatiyim / Kökü mazide olan atiyim.
Y. K. Beyatlı - Bekçi, gözcü.
harabiyet
- Haraplık, yıkkınlık.
- (Harabi) Yıkılma. Yıkılış. Parçalanıp dağılış. Zillet ve sefalet içinde
harab
- Viran. Issız. Yıkık. Perişan.