hapset ne demek?
- [hapsetmek] imprison, incarcerate, confine, shut up, shut in, detain, lock up, bar, cage, immure, intern, jail, mew, mew up, mure, pen, pen in, pen up, restrain.
hapsetme
- Hapsetmek işi.
- Bir madde tarafından kuşatılmış veya hapsedilmiş durumda bulunma hali. Kristal içinde asılı kalmış yabancı madde gibi.
- Commitment to prison.
- Confinement.
- Custody.
- Detention.
- Incarceration.
- Repression.
- Imprisonment.
- Inclusion.
hapsetmek
- Bir suçluyu hapishaneye koymak.
- Bir yere kapatıp salıvermemek.
- Engellemek, sınırlamak.
- Bir kimseyi veya bir şeyi boşu boşuna tutmak, alıkoymak.
- Imprison.
- Incarcerate.
- Confine.
- Shut up.
- Shut in.
- Detain.