haliç kolu ne demek?
- Horn.
haliç
- Koy, körfez.
- Gelgit olayının belirgin olduğu yerlerde, bu olaydan doğan akıntıların etki yaptığı kıyılarda akarsu ağızlarının huni biçiminde genişlemiş durumu.
- Özellikle gelgit olayının büyük ölçüde görüldüğü kıyılarda, akarsuların ağızlarında oluşan huni biçiminde derin, az çok geniş ve uzun doğal suyolu.
- (Bak: Halic)
- Golden horn.
- Estuary.
- Armlet.
- Firth.
- Frith.
- Mouth.
haliçe
- Küçük halı. Kilim. Seccade. (Kaliçe de yazılır.)
kol
- İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm.
- Koyun, dana, kuzu vb.nde ön ayağın üst bölümü.
- Giysinin kolu saran bölümü
- Ağaçlarda gövdeden ayrılan kalın dal.
- Makinelerde tutup çevirmeye, çekmeye yarayan ağaç veya metal parça.
- Bazı çalgıların elle tutulan sap bölümü.
- Bir koltukta, bir divanda kol dayamaya yarayan parça.
- Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, dal, kısım, branş.
- Eski alıcı ve göstericilerde, aygıtı çalıştırmak için elle döndürülen, alıcı ya da göstericinin düzeneğini devindiren sap.
- Foreleg.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
haliçhaliçehalihali alemhali apre makinesihali basma makinesihali hamurhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliğikolu bacağı kesilmiş kimsekolu kanadı kırılmakkolu uzunkoluluskolum çıktıkolum çıktı.kolumbakolumbirkolumbitkolumda bir ağrı var.kolkol ağzıkol akarsukol akımıkol alıştırmaları