haciz etmek ne demek?
- Bkz. haczetmek.
Heciz kirin.
haczetmek
- Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak.
Seise.
Distrain.
Levy.
Sequestrate.
Distrain on.
Attach.
Confiscate.
Distrain up.
Distress.
haciz emri
Order of attachment, vesting order, writ of attachment.
haciz ihbarnamesi
Lien notification
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
haciz emrihaciz ihbarnamesihaciz kararıhaciz konulamaz şeyhaciz koyan kimsehacizhaciz tutanağıhacizden kurtarmakhacizlihacizli malı saklayan kimsehacihacibhacibeynhacibi barihacibi yeminetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme