haberci ne demek?
- Haber getiren kimse, ulak.
- Muhbir, ihbar eden kimse
Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta.
F. R. Atay - Bir durumun, bir olayın belirtisi.
- Karakulak.
- Bk. ulak.
Messenger.
Forerunner.
Courier.
Despatch rider.
Dispatch rider.
Dispatch-rider.
Harbinger.
Herald.
Precursor.
Reporter.
Runner.
Summoner.
Delivery boy.
Floor manager.
Message bearer.
Monitor.
ulak
- Haberci, haber veren kimse
- Antik tiyatroda, yer birliğini bozmamak için, sahne dışındaki önemli bir olayı anlatan kişi.
- Haber götüren kimse, postacı.
- Yardıma.
- Amaç, hedef.
- İriyarı, güçlü kimse.
- Ek, yama.
- At.
Courier.
Carrier.
haberci belirti
Aura.
haberci RNA
- Mesajcı RNA.
- Özgül proteinlerin sentezi için DNA'dan bilgiyi alan ve ribozomlara taşıyan tek sarmallı nükleik asit, elçi RNA, mesajcı RNA, mesajcı ribonükleik asit, mRNA.
Messenger RNA, mRNA.
Messanger RNA, mRNA.