hızlandırma ne demek?
- Hızlandırmak işi.
- Bkz. hızlanma
- Bir etkinin hızlanması, dolaşımı hızlandırma
- Acceleration.
- Accelerating.
- Speeding up.
hızlandırmak
- Hız verilmek, hızı artırılmak
- Accelerate.
- Expedite.
- Precipitate.
- Press.
- Quicken.
- To speed sth up.
- To accelerate.
- To quicken.
- To precipitate.
hızlanma
- Hızlanmak işi.
- Anlıksal gelişmesinde ya da başarıda, bireyin takvim yaşı ile ilgili ortalamadan daha hızlı ilerlemesi.
- Speedup.
- Acceleration.
hızlandırma etkisi
- Accelerating grid.
hızlandırma ılkesı
- Acceleration principle