hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten ne demek?
- Hırsızlığın büyüğü küçüğü olmaz, nitekim kadının namusunu satmış sayılması için bir öpücük vermiş olması yeter.
hırsızlık
- Çalma, arakçılık.
- Yazılı kanunlar veya toplumsal meşruiyet düzeyinde mülkiyeti kendine ait olmayan bir taşınır malı, izinsizce alıkoyma, kullanma, nesneden menfaat temin etme işi.
- Başkasının taşınabilir mallarını, onun isteği ve onaşımı olmaksızın kendi çıkarı ve yararı için alma.
- Theft.
- Robbery.
- Burglary.
- Thievery.
- Steal.
- Shoplifting.
- Heist.
hırsızlık etmek
- Çalmak, hırsızlık yapmak.
- To rob.
- To commit theft.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hırsızlıkhırsızlık etmekhırsızlık gibihırsızlık ile ilgilihırsızlık yaparak çalmakhırsızlık yapmakhırsızlığı benimsemişhırsızlamahırsızlama yapmakhırsızlarhırsızları ele veren kimsehırsızhırsız adımhırsız alarmıhırsız anahtarıhırsız argosubirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase