hücum ne demek?
- Saldırma, saldırı, saldırış
Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı.
Y. K. Beyatlı - Üşüşme, bir yere toplanma.
- "İleri" anlamında kullanılan bir seslenme sözü.
- Sert eleştiri.
- Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, hamle.
- Bk. akın
- Saldırma. Hamle ile ileri atılmak.
- Bully.
- Onset.
- Assault.
- Attack.
- Breakthrough.
- Onrush.
- Push.
- Sortie.
- Charge.
- Storming.
- Rush.
- Rushing together.
- Verbal attack.
- Strong criticism.
- Aggression.
- At them.
- Incursion.
- Onslaught.
- Pressure.
akın
- Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması.
- Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum.
- Bir şeyin yoğun bir halde gelişi ya da gidişi
- Kazak-Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad.
- Sayı yapmak üzere karşı takım kalesine doğru genellikle topluca girişilen eylem.
- Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul gibi amaçlarla toplu olarak yapılan baskın.
- Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, hızlı hareket kabiliyetine sahip.
- Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması.
- Çevik hareketlerle düşman üstüne yürüme.
- Ekin, harmandan alınan buğday.
hücum botu
- - hücumbot.
hücum dozu
- Priming dose.