hücre dışı sindirim ne demek?
- Süngerler dışta kalmak üzere bütün çok hücreli hayvanlarda olduğu gibi sindirim olayının hücre dışında, mide ya da sindirim kanallarında yapılması. Ekstrasellüler sindirim.
- Büyük moleküllü besinlerin, hücrelerin dışarıya verdikleri salgılarla hücre içine alınmadan daha küçük yapı taşlarına ayrılması.
- Extracellular digestion.
- Digestion extracellulaire
- Extra: dısarda; cellula: küçük hücre
hücre dışı sıvı
- Hücreler arası sıvı ve plazmadan oluşan, hücre dışındaki sıvı, ekstrasellüler sıvı.
- Extracellular fluid.
hücre
- İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze.
- Küçük oda
- Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
- Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
- Göze
- Bir canlının tüm özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşı.
- Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçük, yarı geçirgen bir zar ile çevrili sitoplâzma kitlesinden oluşan, sitoplâzma içinde çeşitli hayalî olayları yürüten çekirdek, endoplâzmik retikulum, mitokondri, sentriol, lizozom, ribozom, gibi organeller ile mikrofilâmentler, mikrotüpçükler vb. yapılar bulunan, genetik materyali ya bir zar ile çevrili (ökaryot) ya da sitoplâzma içinde zarsız olarak yer alan (prokaryot) bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği.
- Bk. odacık
- Birkaç anlamı olan bir terim.1. Elektrokimyada bir tuz köprüsü ile elektriksel teması sağlanmış çözeltilere daldırılmış bir çift elektrottan ibaret bir sistem; elektrotlar dış devrede metalik iletken ile bağlıdır. 2. Spektroskopide, bir optik aletin ışık yolu üzerinde, içine numune konulan kap.
- Organizmanın canlılığını kendi başına sürdürebilen, bölünüp çoğalabilen ve dışarıdan aldığı maddeleri özümleyebilen en küçük birimi. Çekirdek ve sitoplazmadan oluşan hücre içerisinde canlılığını sürdürebilen organeller bulunurlarsa da bunların yaşaması hücrelerin canlılığını devam ettirmesine bağlıdır.
sindirim
- Besinlerin çeşitli enzimlerle eritilerek, parçalanarak ince bağırsakta emilebilir, kana karışabilir duruma gelmesi için uğradıkları fiziksel ve kimyasal değişikliklerin bütünü, hazım.
- Besinlerin çeşitli enzimlerle kimyasal olarak parçalanması ile organizma tarafından kullanılmak üzere bağırsak duvarından emilecek duruma getirme.
- Vücuda alınan besin maddelerinin mekaniksel, enzimatik ve bakteriyel olarak bağırsak mukozasından emilebilecek duruma getirilmesi olayı, hazmetme, digesyon.
- Besinlerin çeşitli enzimlerle kimyasal olarak parçalanmasıyla organizma tarafından kullanılmak üzere bağırsak duvarından emilecek duruma getirilmesi.
- Digestion.
- Digestive.
- Nutritive.
- Assimilation.
- Alimentary.
- Digestion
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hücre dışı sıvıhücrehücre açıklamasıhücre adezyon moleküllerihücre ağzıhücre akilehücre akilihücre anüsühücre aracılı bağışıklıkhücre aracılığıyla aşırı duyarlılıkhücre aralığıhücrhücrahücrathüccabhüccachüccethücceti dafiahücceti kasıradışı değişmiş lastikdışı eli yakar, içi beni yakardışıkdışık konisidışınadışına çıkdışına çıkmakdışına taşmakdışına yazmakdışındadışdış açıdış açı oluşturan iki siperdış açıkdış akışma