gripe ne demek?
- Sıkıntı vermek
- Sancılanmak, sancı vermek
- Sızlanmak, şikayet etmek
- Şikayet, sıkıntı
- Karın ağrısı.
- Cefa etmek, kızdırmak
- Vızıldamak
- Karnını ağrıtmak
- Mızmızlanma
- Dertlenmek
sıkıntı
- İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
- Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
- Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
- Darlık, yokluk
- Sorun, problem, mesele
- Müzâyaka.
- Boredom.
- Heebie-jeebies.
- Bore.
- Megrims.
griper
- Şikayet eden kimse
- Sızlanan kimse
- Yakınan kimse
gripes
- Kulunç
- Kayığı tutan halatlar
- Sancı, karın ağrısı nöbeti