grimace ne demek?
- Surat buruşturma
- Yüz ekşitmek.
- Yüzünü buruşturmak
surat
- Yüz (II)
- Somurtkanlık, asık yüzlülük.
- Soğuk davranma
- Face.
- Countenance.
- Mien.
- Court card.
- Dial.
- Kisser.
- Phiz.
grimacer
- Suratını ekşiten kimse
- Yüzünü tuhaf şekillere sokan kimse
- Yüzünü buruşturan kimse
grimalkin
- Yaşlanmış dişi kedi
- Cadı karı.
- Yaşlı dişi kedi, cadaloz, acuze