grieved ne demek?
- Kederli
kederli
- Acılı, üzüntülü, mükedder
- Sorrowful.
- Broken-hearted.
- Heartsick.
- Mournful.
- Woeful.
- Depressed.
- Chapfallen.
- Dejected.
- Dismal.
grieve
- Müteessir etmek
- Istırap vermek
- Dert vermek, üzülmek
- Keder vermek
- Kederlenmek, esef etmek
- Yas tutmak
- Üzmek, kederlendirmek
griever
- Yaslı kimse
- Ağıt yakan kimse
- Üzgün olan kimse
- Matem tutan kimse
- Keder verici