green ne demek?
- Yeşil
- Yeşillendirmek
- Yeşillikle kaplanmış, yeşermiş
- Çimen, çayır, yeşillik
- Taze, canlı
- Ham, pişkin olmayan
- Acemi, cahil, toy
- Yarışa girmemiş (at)
- Kurutulmamış, tuzlanmamış
- Yeşil renk
- Pişmemiş, çiğ
- Soluk, rengi atmış (korku, mide bulantısı veya kıskançlıktan)
- Spor yeşil forma giyen takım
- Golf oyununda hedef deliğinin etrafındaki düz çimen
- Yeşile boyamak
- Yeşermek, yeşile boyanmak
yeşil
- Sarı ile mavinin karışmasından ortaya çıkan, bitki yapraklarının çoğunda görülen renk
- Bu renkte olan
- Kurumamış, taze (sebze), kuru karşıtı.
- Olmamış, ham (meyve).
- San ile mavinin karışımından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk.
- Genç, taze.
- Koyu al renkte at.
- Yeşil başlı yaban ördeği.
- Green.
- Verdant.
green algae
- Yeşil yosun
green almond
- Çağla