gorget ne demek?
- Boğaz zırhı
- Zırhlı yakalık
- Adi yakalık, kadın yakası
- Gerdanlık
- Bazen kuş boğazında bulunan ayırt edici renkli benek
- Taş çıkarmaya mahsus cerrah aleti.
boğaz
- Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik
- Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm.
- İki dağ arasında dar geçit, derbent
- Yedirip içirme yükümü, iaşe.
- Yiyeceği içeceği sağlanan kimse.
- Yeme içme.
- İki kara arasındaki dar deniz.
- 1 - İki denizi birbirine bağlayan, biçimleri, uzunluk ve genişlikleri, üzerindeki akıntı düzenleri gibi özellikleriyle ayrımlı dar su geçidi; 2 - Dağlık yörelerde komşu iki koyağı birbirine bağlayan ya da genç koyakların kimi kesimlerinde görülen çok dar, dik ve kayalık yamaçlı geçitler, bkz. boyun.
- İki denizi veya bir denizle okyanusu birbirine bağlayan dar geçitler.
- Jugular.
gorge
- Tıka basa yemek, tıkınmak, tıka basa doldurmak
- Oburcasına çok veya çabuk yemek yemek, atıştırmak.
- Koyak, vadi, iki dağ arasındaki geçit
- Oburcasına yutulan şey
- Su yolunu tıkayan birikinti
- Tiksinti.
gorge o.s. on
- Midesini, bir şey ile tıka basa doldurmak.