glower ne demek?
- Ters ters bakmak
- Dik dik bakmak
- Öfkeli bakış.
- Öfkeli bakmak
- Yiyecek gibi bakmak
- Öfke ile bakmak
ters
- Bir şeyin içe gelen yanı, arkası
- Kesici bir aletin kesmeyen yanı
- Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz
- Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert
- Bir şeyin aksi, karşıtı.
- Hayvan pisliği.
- Gerekli olan duruma karşıt, zıt.
- Korku.
- Reverse.
- Inverted.
glowering
- Dik dik bakan
- Çatık kaşlı, ters
- Öfkeli bakmak
- Yiyecek gibi bakmak
- Öfke ile bakan
- Ters ters bakmak
glow
- Korlaşmak, kızıllaşmak
- Coşmak, yanmak
- Parlamak
- Kor haline gelmek
- Kızarmak, kıpkırmızı olmak
- Isıdan kızarmak veya beyazlaşmak
- Sıcak olmak, hararetli o!mak
- Kızarmak, kırmızılaşmak
- Şevke gelmek, alevlenmek
- Parlaklık, kızartı