glory hole ne demek?
- Düzensiz oda, karışık çekmece, sandık odası
glory
- Sevinmek, memnun olmak
- Şaşaa, haşmet, ihtişam
- Parlaklık
- Övünmek, gurur duymak
- Şeref, şan, şöhret
- Övünme
- Övgü, medih, sena, sitayiş
- Celal, izzet
glorias
- Glorias
hole
- Kazmak
- Deliğe sokmak, deliğe girmek
- Yuvasına girmek
- Kapanmak, köşesine çekilmek
- Delmek, delik açmak
- Delik
- Boşluk
- Çukur
- Mağara, in
- İn gibi yer