giyinmek ne demek?
- Kendi üzerine giymek
Koltukta çok mükellef giyinmiş ve çok güzel bir kadın oturuyor.
P. Safa - Giysiyi belli bir yerden almak veya belli bir yerde diktirmek
- Ağır bir söze veya davranışa, sesini çıkarmadan içerlemek.
- Dress.
- Put on.
- Groom.
- Tog oneself up.
- To get dressed.
- To dress oneself.
- To put on.
- Garb.
- Rig out.
kendi
- İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat
- Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz.
- Bir işte başkalarının etkisi bulunmadığını belirten bir söz
- "Kendisi, kendileri" biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak o ve onlar yerine kullanılan bir söz.
- Of one's own.
- Self.
- Auto-.
- Respective.
- Herself.
- Himself.
giyinme
- Giyinmek işi.
- Wear.
- Dressing oneself.
giyinme çadırı
- Sirk sanatçılarının gösteriye hazırlandıkları çadır.
- Dresing -room tent.
- Tente-loge