giyim ne demek?
- Giyme işi.
- Giyme biçimi
Sonunda giyiminden garsonların başı olduğu anlaşılan biri yaklaştı.
Ç. Altan - Giysi.
- Bk. giysi
- Soğuktan ve kötü havalardan korunma, süslenme, büyüsel inançlar ve utanma duygusu gibi nedenlerle ilkellerin gövdelerinin kimi yerlerini örten hayvan derisi, kumaş, ot, hayvan tüyleri vb.
- Dress.
- Wear.
- Clothes.
- Attire.
- Apparel.
- Garment.
- Dressing.
- Turnout.
- Mode of dressing.
- Clothing.
- Habillement
giyme
- Giymek işi.
- Dressing, wearing, vesting.
giysi
- Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, libas, urba
- Oyuncuların rol gereği giydiklerigiysi.
- Bir filmde, izlencede kullanılan giyeceklerin tümü.
- Clothes.
- Clothing.
- Dress.
- Costume.
- Apparel.
- Attire.
- Caparison.
giyim biti
- (Pediculus vestimenti) Böcekler (İnsecta) sınıfının bitler (Siphunculata) takımından (bk.) bir eklembacaklı türü. Yumurtalarını giyim eşyalarının dikişleri boyunca yerleştirir. Vücudun az tüylü ve tüysüz bölgelerinde yaşar.
- Tokken iç çamaşırların dikişleri boyunca, acıktığı zaman deriye yapışarak yaşayan, giyim güvesi başbitinden biraz daha büyük, çok açık sarı ya da kirli sarımsı renkte insan biti; vücut biti, elbise biti.
- Body louse.
- Lice.
- Kleiderlaus
- Pou du corps
- Pou des vêtements
- Pediculus vestimenti
giyim endüstrisi
- Clothing industry.