giriftzen ne demek?
- Girift çalan kimse.
girift
- Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık.
- Güzel yazı sanatında boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı).
- Klasik Türk müziğinde kullanılmış, neye benzer bir çalgı.
- Yakalama, tutma.
Involved.
Intricate.
Interlaced.
Laboured.
Complex.
Entangled.
girift
- Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık.
- Güzel yazı sanatında boş yer bırakmayacak biçimde iç içe istif edilmiş (yazı).
- Klasik Türk müziğinde kullanılmış, neye benzer bir çalgı.
- Yakalama, tutma.
Involved.
Intricate.
Interlaced.
Laboured.
Complex.
Entangled.
girift tezyinat
- - girişik bezeme.