girişkenlik ne demek?
- Girişken olma durumu
Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş, hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini bulmuştu.
T. Buğra - Enterprisingness.
- Showing / having enterprise / initiative.
- Gumption.
girişken
- Kendi kendine iş, uğraş yaratabilen, bir işe hiç çekinmeden girebilen, başkalarıyla kolayca ilişki kurabilen.
- Enterprising.
- Pushful.
- Aggressive.
- Sociable.
- Companionable.
- Full of pep.
- Clubable.
- Clubbable.
- Clubby.
girişken
- Kendi kendine iş, uğraş yaratabilen, bir işe hiç çekinmeden girebilen, başkalarıyla kolayca ilişki kurabilen.
- Enterprising.
- Pushful.
- Aggressive.
- Sociable.
- Companionable.
- Full of pep.
- Clubable.
- Clubbable.
- Clubby.
girişken kimse
- Live wire.