gevşeklik ne demek?
- Gevşek olma durumu.
- İlgisiz, kayıtsız davranış
O yıllarda, hiç dayaksız çocuk okutmak, hocanın gevşekliğini gösterirdi.
M. Ş. Esendal - Uyuşukluk, kesiklik, rehavet
Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak yerlerinde, etlerinde bir sızı, bir gevşeklik...
P. Safa - Sahne konuşmasında, ünsüz harflerin çıkarılmasında organların gevşekliği, cansızlığı, yumuşaklığı.
Languor.
Relaxation.
Looseness.
Slackness.
Laxity.
Indolence.
Flabbiness.
Mollesse
gevşek
- Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan
- Cansız, hareketsiz, iradesiz.
- İlgisiz, kayıtsız bir biçimde
Loose.
Slack.
Limp.
Flabby.
Slouchy.
Slouching.
Airy.
gevşekleş
Become slack
gevşekleşmek
- Gevşek duruma gelmek.