gelatin gelatine ne demek?
- Jelatin
- Tutkal hulâsası
jelatin
- Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde.
- Ambalaj için kullanılan ince, parlak bir madde.
- Fing, gelatine (ABD: gelatin)] [Alm. Gelatine] Sinem. Hayvanların kemik ve deri kalıntılarının, sulandırılmış asitte kaynatılmasıyla elde edilen, suda eriyebilen, duyarkat yapımında, ayrıca ışık süzgeçlerinde önemli yeri olan protein.
- Açık sarı, suda çözünebilen ve hayvanlardan elde edilebilen pelte kıvamında, suda kaynatıldığı zaman çözünen, oda sıcaklığında katı hâle geçen bir protein. Denatüre olmuş kollagen.
- Hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde.
- Jelleştirici, kıvam artırıcı gıda katkı maddesi.
- Ambalaj için kullanılan ince, parlak madde.
- Fr. Tıbda ve fotoğrafçılıkta kullanılan şeffaf, renksiz ve kokusuz bir cisim. Hayvanların kemik ve kıkırdak gibi kısımlarından elde edilir.
- Açık sarı, suda çözünebilen ve hayvanlardan elde edilen pelte kıvamında, suda kaynatıldığı zaman çözünen, oda sıcaklığında katı duruma geçen bir protein.
- Gelatin.
gelatin
- Jelatin
gelatin dessert
- Jöleli pasta
- İki evcikli
- İnternet üzerinde daha önceden ziyaret edilmiş siteleri gösteren dosyalar.
- Sayısal delillerde daha önceden İnternet üzerinde ziyaret edilmiş sitelerine ait kayıt bilgilerinin tespit edilmesi yöntemi.
- İşletim sitemi ve kayıtlarda bulunan yazılımların incelenmesi yöntemi.
- Difüzyon akımı ile ona etki eden değişkenler arasındaki ilişkiyi veren eşitlik. id = 607 n D1/2 C m2/3 t1/6 Bu değişkenler analit reaksiyonunda söz konusu elektronların sayısı (n), difüzyon katsayısının karekökü (D1/2) ve damlayan civa elektrotunun kılcal sabiti (m2/3 t1/6)'dır.
- İndiyum elementinin sembolü. (II)
- İzomagnezyum halojenür ile aril asetik asit veya onun sodyum tuzuyla oluşan, Grignard reaktifine benzer bir belirteç.
- İnsektlerle taşınan, felç, irinsiz meningoensefalomiyelitis ve miyokarditisle belirgin, genellikle on haftalıktan büyük hindilerde ve seyrek olarak genç kazlarda görülen flavivirüs enfeksiyonu.
- İsrail'Den köken alan, çok sıcak koşullarda hayatta kalabilen ve yüksek verim gücü gösteren sığırların geliştirilmesi amacıyla 1920 yılında ithal edilen Holştayn boğalarla yerli Damascus ve Baladi ırkı ineklerin birleştirilmesi ve 1947-1962 yılları arasında Kanada ve ABD' den getirilen çok sayıdaki sığırla ırkın stabilizasyonun sağlanması sonucu geliştirilmiş, Holştayn ırkına çok benzeyen, siyah beyaz alaca renkli, Holştayn ırkının aksine sıcağa ve subtropik iklime dirençli, sıcak iklimde süt verimi Holştayn ırkından daha yüksek, sütünün yağ oranı daha düşük, uysal mizaçlı, sürü idaresi kolay ve yetiştirme sistemlerinin çoğuna uyum sağlayabilen, günlük canlı ağırlık artışı yüksek, kolay buzağılayan, buzağılama aralığı oldukça kısa sütçü sığır ırkı.
- İsrail'Den köken alan, Akdeniz bitki örtüsünü iyi değerlendiren ve kenelere karşı dirençli bir sığır oluşturmak amacıyla Akdeniz orijinli ırkların Brahman ve Santa Gertrudis ırklarıyla birleştirilmesi ve yıllar sonra Hereford, Angus ve Simental ırklarının da ıslah programına katılmasıyla geliştirilmiş, et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.
gelatine
- Jelatin, jelatinli patlayıcı
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gelatingelatin dessertgelatin hydrolisation testgelatin spongegelatinasegelatinationgelatinegelatinisegelatinizated corn flourgelatinizated sorghum grain flourgelatigelategeladagelgel castinggel demesi kolay ama git demesi güçtürgel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eylemegel electrophoresisababaaba güreşiabacıabacılıkabadiabajurabajurcuabajurculukabajurlu