gecikme bozulması ne demek?
Delay distortion
delay
- Oyalamak, oyalanmak
- Alıkoymak, savsaklamak
- Mani olmak
- Ses sinyalini kopyalayarak belli zaman aralıklarıyla belirlenen sayıda tekrarlayarak yapay yankı hissi veren efekt ve bunu sağlayan cihaz.
- Tehir etmek, sonraya bırakmak
- Gecikmek, geç kalmak
- Tehir, gecikme, geç kalma
- Muhlet, vade.
- Geciktirmek, ertelemek
gecikme
- Gecikmek işi, teehhür, rötar
- Elektronik bir düzenekte ses sinyalinin gönderildiği andan ses kaynağından cevabın alındığı ana dek geçen süre.
- Herhangi bir olayın gerçekleştiği an ile o olaya ilişkin verilerin sağlanması, algılanması, yasama ve yürütme işlemlerinin gerçekleştirilmesi arasında geçen zaman. krş. verigecikmesi, algılamagecikmesi, yasamagecikmesi, yürütmegecikmesi
- Eksi ivme kazanma; hızın düşüş hızı.
- Bkz. retardasyon
- Otomatik denetim yönteminde duyarlılık ile uygulama arasında geçen süre.
Lag, time lag.
Delay.
Latency.
Lateness.
gecikme açısı
- Dalgalı akım evresinin, geriliminkine göre geri kaydığı açı.
- Dalgalı akım evresinin, geriliminkine göre geri kaydığı açı.
Angle of lag.
Nacheilungswinkel
Angle de retard
bozulma
- Bozulmak işi.
- Bir radyo-televizyon yayınının alınışında, yararlı ime binen zararlı bir imin, ses ya da resmi etkilemesi durumu.
- Seslendirme ya da yayın dizgesinde, ses dalgasının uğradığı istenmeyen değişikliklerden dolayı, alınan ses ile yayınlanan ses arasındaki her türlü başkalık. TV
- Gıda maddelerinin gerek üretim hatası ve gerekse depolama koşullarının uygun olmaması nedeniyle fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özelliklerinin tüketime engel olacak biçimde değişmesi, degradasyon.
Sound distortion, distortion,.
Scrambling.
Breakdown.
Spoilage, degradation.
Spoilage.
Decomposition.