gafilane ne demek?
- Gafletle yapılan, gaflet içinde bulunan.
- Dikkatsizlikle, gafletle yapılan, gaflet içinde bulunan kimseye yakışan biçimde.
- Körü körüne, ihtiyatsızca, dalgınlıkla. Gafilcesine. (Osmanlıca'da yazılışı: gafilâne)
gafil
- Aymaz
- Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah'ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan. (Günde bir taşı bina-yı ömrümün düştü yere,Can yatar gafil, binası oldu viran bihaber. (Niyazi-i Mısri)
- Unaware.
- Inattentive.
- Unwary.
- Unaware (of.
- Remiss.
- Unguarded.
gafil avlamak
- Umulmadık, beklenmedik bir zamanda yakalamak, zor duruma düşürmek.
- Catch smb.
- Unawares, take smb.
- Catch, come on, come upon, catch smb.
- Napping, nick.
- Take by surprise