gına getirmek ne demek?
- Bıkmak, usanmak.
Satiate, saturate, sate, cloy.
gına gelmek
- Usanmak, bıkmak.
Be saturated with, be sated with, have enough, sicken.
gına gelmiş
Browned off.
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
Bring.
Bring along.