gıcık ne demek?
- Sözleriyle, davranışlarıyla karşısındakini kızdıran, sinirlendiren, sıkan (kimse).
- Boğazda duyulup aksırtan, öksürten yakıcı kaşıntı
Bronşit filan desem öksürük değil, gıcık bile yok...
S. M. Alus - Beyaz renkli, dağlıç koyununa benzer vücut yapısında, kuyruğu son omurlara kadar yağ kitlesi ile kaplı ve bu sebeple alt kısmı yuvarlakça görünen, kaba, karışık yapağılı bir koyun türü.
- Bkz. iritasyon
Tickling sensation in the throat.
Snappish.
Stinker.
Allergy.
Bitchy.
Bugger.
Creep.
Killjoy.
Tickle.
Nerd.
Disagreeable person.
Crabby.
Bloody-minded.
iritasyon
- Kışkırtma veya irkilme
- Uyarı
- Vücudun bir bölümünün aşırı derecede duyarlı olması
- Tahriş
- Deri veya mukozada tahriş edici etken nedeniyle oluşan iltihap öncüsü durum.
Irritation.
gıcık etmek
- Sinirlendirmek, öfkelendirmek, kızdırmak.
To irritate.
gıcık herif
Blighter.