güvendiği kişi olmak ne demek?
- Be in smb.'s confidence.
güvendi pay belgiti
- Genel satakda güven kazanmış pay belgiti.
- Blue chip stock.
- Action à confiance
güven
- İnanma ve bağlanma duygusu.
- Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat.
- Yüreklilik, cesaret.
- Hastanın, sorunlarının çözümünde sağaltımcıyle olumlu sonuçlara varabileceği konusundaki inancı.
- Korku ve kuşku duygusundan uzak.
- Sevinç, mutluluk.
- Trust.
- Confidence.
- Reliance.
- Assurance.
kişi
- İnsan, kimse, şahıs
- Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs.
- Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse.
- Eş, koca
- Erkek.
- Çekimli eylemlerde ve adıllarda, konuşan, dinleyen, hakkında konuşulan: Geldim (geldi-m) , ben (1.kişi tekil) ; gel, geldin (geldi-n) , sen (2.kişi tekil) ; gelsin (gel-sin) , geldi, o (3.kişi tekil) ; geldik (geldi-k) , gelelim (gel-e-lim) , biz (I.kişi çoğul) ; gelin (gel-in) , geliniz (gel-in-iz) , siz (2.kişi çoğul) ; gelsinler (gel-sin-ler) , geldiler (geldi-ler) , onlar (3.kişi çoğul) vb.
- Kimse, insan.
- Sahip.
- Koca, eş.
- Person.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.