gürültülü ne demek?
- Gürültüsü olan
Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi.
P. Safa - Karışık olaylarla dolu.
- Noisy.
- Loud.
- Tumultuous.
- Tumultuary.
- Clamant.
- Clamorous.
- Clangorous.
- Hilarious.
- Hurly-burly.
- Jazz.
- Knockabout.
- Rackety.
- Rambunctious.
- Riotous.
- Roaring.
- Robustious.
- Rumbustious.
- Thundering.
- Uproarious.
- Vociferous.
- Disorderly.
- Boisterous.
- Resounding.
- Rowdy.
- Stormy.
gürültülü eğlence
- Hilarity.
gürültülü eğlenmek
- Roister.