gülücük ne demek?
- Çocuk gülümsemesi.
- Gülümseme, tebessüm
... dudaklarında bir gülücükle, elinde beş altı zarf, gelirdi karşıma.
Y. Z. Ortaç - Smile.
- Chuckle.
çocuk
- Küçük yaştaki oğlan veya kız
- Soy bakımından oğul veya kız, evlat
- Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak
- Genç erkek.
- Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi.
- Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse.
- Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.
- Bebeklik çağı ile erginlik çağı arasındaki gelişme döneminde bulunan insan.
- Nipper.
- Bairn.
gülücan
- Bk. gülcen
gülü
- [gülüipi] : Koyunların ayaklarını birbirlerine bağlamakta kullanılan ip. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep) [gülüipi] : (Yenikent *Aksaray -Niğde)