güçlük ne demek?
- Güç olan bir şeyin niteliği, zorluk.
- Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat
Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar.
B. Felek - Engel, pürüz
Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı.
O. V. Kanık - Difficulty.
- Arduousness.
- Hardship.
- Hassle.
- Adversity.
- Complexity.
- Complicacy.
- Hurdle.
- Oppression.
- Stumbling block.
- Austerity.
- Drawback.
- Pitfall.
- Rigour.
- Suffering.
- Trouble.
- Pain.
güçlük çekmek
- Bir işi çok zor yapmak, zor bir durumla karşılaşmak.
- To have difficultly in.
güçlük çıkarmak
- Bir şeyin gerçekleşmesini engelleyici nedenler ileri sürmek.
- Make difficulties.